Turgut Özal Mh. E-5 Karayolu Üzeri Otoport AVM 68. Sk No: 46/220 K:7 Haramidere / Esenyurt İSTANBUL

Araba Kullanma Korkusu (Amaksofobi) Nedir?

23.04.2022
9.187
Araba Kullanma Korkusu (Amaksofobi) Nedir?

Amaksofobi kişinin araç kullanmasını engelleyen, hayat kalitesini düşüren, korku ve panik atak semptomları gösterebilen bir kaygı ve korku türüdür.

Modern çağlarla beraber insanların deneyimlediği korku ve kaygı tipleri de günümüzün getirileriyle uyumlu hale geldi. İlk çağlardan bu yana insanları etkileyen karanlık ve yükseklik korkusu gibi daha yaygın gözlemlenen korku türlerinin yanında uçak fobisi, cep telefonundan ayrı kalma fobisi ve araç kullanma fobisi gibi çeşitli fobiler hayatımızda yerini aldı. Tüm fobiler kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyip, hayat kalitesinde düşüşe sebep olsa da bazı korku türleri kişinin gündelik hayatını diğerlerinden daha fazla etkilemektedir. Bunların başında, günümüzde her alanda kullandığımız araçlara binme ve kullanma korkusu olan amaksofobi gelmektedir.

Amaksofobinin sebeplerinden başlıcalarından bazıları kişinin travmatik bir trafik kazasını bizzat geçirmesi veya bir yakının geçirmesi, sürücülüğe başlarken özgüvenini kırıcı şekilde kendisiyle dalga geçilmesi, sis gibi kötü hava koşullarının sürüşü kötü yönde etkilemesi ve sürücünün araç kontrolde zorlanmasıdır. Amaksofobi hastalarının yalnız küçük bir bölümü sürücülüğü tamamen bırakmaktadır. Büyük bir kesim hasta halen sürücülüğe devam etmekte fakat direksiyon başında stres, gerginlik, terleme, nefes darlığı, artan kalp atış hızı, baş dönmesi ve panik atak gibi semptomlar göstermektedir. Hastaların tanısında mutlaka direksiyon başında olmasına gerek duyulmamaktadır. Bu semptomları araç kullanmayı hayal ettiğinde dahi hissedebilmektedirler. Kişinin fobiyi deneyimlemesi için gereken şartlar, tek başına sürücü koltuğunda olmasıyla sınırlı değildir. Amaksofobi korkusu, yalnızca otoyol ve hızlı yollarda sürücülük yaparken, karanlık tünellerden geçerken, sıkışık trafikte araç kullanırken, ıssız yollarda araç kullanırken de ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca anksiyete seviyesi yüksek insanlarda daha fazla görülebilen amaksofobi, genetik olarak anksiyeteye meyilli aile bireylerinde de görülebilmektedir.

Amaksofobinin tedavi sürecinde diğer fobilerin tedavilerine benzer şekilde, öncelik, kişinin tedaviye açık olmasıdır. Terapötik yaklaşımlarla ve uzman sağlık ekibiyle tedavi edilmesi gereken durumda tedavi yöntemleri duygusal, bilişsel ve fizyolojik olarak çeşitlere ayrılmaktadır. Modern çözüm yöntemlerinden de faydalanan doktorlar, bazı sürüş okullarında bulunan sanal gerçeklik sürüş simülatörünü de kullanarak kişinin korkularıyla güvenli bir ortamda yüzleşmesini sağlamaktadır.

Kişi, araç kullanma korkusunu ve kaygısını iç dünyasında tekrarladıkça, kaygı düzeyi gerçek olasılıklardan daha yükseğe çıkmakta ve giderek araç kullanmaktan kaçınmaktadır. Amaksofobinin tedavisinde hastanın korkuyla yüzleşmesi uygulanmaktadır. Fakat bu yüzleşme sağlık uzmanları eşliğinde gerçekleştirilmelidir. Fiziksel, psikolojik ve davranışsal tedavi yöntemleriyle tedavi edilebilen amaksofobinin ilk tedavi aşaması fiziksel tedavidir. Kişinin direksiyon başında, araç kullanmadan yapacağı rahatlama ve nefes teknikleriyle gevşemesi sağlanmaktadır. Psikolojik tedavide uzmanlar, korkunun gerçekdışı olduğunu hastaya vurgulamakta ve sürüşü güvenli bir mantığa oturtmaya çalışmaktadır. Davranışsal tedavide ise profesyonel bir sürücü eşliğinde ve güvenli bir ortamda, hasta sürüş deneyimi edindirilmeye çalışılmaktadır.

Fobiler ve fobileri yenmek üzere uzmanlaşmış sağlık personelinin yardımıyla üstesinden gelinebilen amaksofobi rahatsızlığından muzdaripseniz, sizler de uzman psikoterapistlerden yardım alabilir ve hızla fobilerinizden kurtulabilirsiniz. Tamamlayıcı sağlık sigortasının ihtiyaçlarınıza özel poliçelerinden bu konuda faydalanmak isterseniz hemen tıklayın.

Ürün ve Hizmetlerimiz Hakkında Daha Fazla Bilgi Almak İçin Bizi Arayabilirsiniz: